Bir önce ki yazıda belirttiğim gibi bugün hastaneyi birbirine kattım! Sabah erken saatte hastaneye gittim,danışmaya dün genel cerrahin bana karşı olan tutumunu anlattım onlar da beni bir üst kata hasta haklarına yönlendirdi. Burada da durumu anlattım ama yine aynı cümlelerle karşılaştım. Hatta görevlinin bana söylediği ‘bir doktor bu ultrasonu istemiş ama burada ki doktorumuz uygun görmemiştir,o zaman da yapmak zorunda değil’ dedi. Neye göre uygun görmediğini,beni muayene bile etmediğini belirtince git diğer genel cerrahlarda şansını dene belki onlar bakar gibi bir yaklaşımla karşılaştım. Israrla endokrin doktorunun bu tetkiki istediği,araştırma hastanelerinin yoğun olduğunu,doktorun keyfi durumdan dolayı bana bakmadığını belirtsem de bir üst katta ki genel cerrahlarda şansımı denemek için odadan postalandım. Üst kata çıktığımda kendisinin hastane müdürü olduğunu bildiğim kişiyi gördüm ve en düzgün cümlelerle dün başıma gelen durumu kendisine anlattım. Benle ilgilenmeyen doktorun alanın da çok iyi olduğunu,gerek yoksa bu ultrasonun çok da önemli olmadığını söyledi. Üstüne basa basa ve yavaş cümlelerle bun tetkiki endokrin doktorunun istediğini,diğer hastanelerin yoğun olduğunu ve bana uzak olduğunu,hastane ve doktor seçme hakkımı kullanarak bana en yakın hastaneye geldiğimi söyledim. Arkadaşlar müdürün bana aynen söylediği şu ‘doktorunda hasta seçme hakkı var,isterse sana bakmak zorunda değildir.’ Bunun üzerine ben de ‘ben bir suçlu ya da katil olabilirim doktor yine de bana bakmak zorunda,haklarımı biliyorum,elimde kaşeli reçete var’ deyince kendisi benim böyle cümle kurmama karşı şaşırdı ve tekrar kağıdı elimden alıp baktı. Sonra ‘hee tamam sen Cerrahpaşa dan geliyormuşsun,sadece meme ultrasonu çekilecek,şimdi anladım’ deyip yanında ki görevliye kağıdı gösterip benimle ilgilenilmesi için emirler yağdırdı. Bu görevli de ‘aslanım dünü dünde bırak,dün yaşadıklarını burada anlatırsan kimse sana bakmaz’ dedi. Ben de yine kayış koptu tabii ki ama sesimi yükseltmeden cevaplar vermeye çalışıyordum. Muayene olmadığım halde benden ücret alındığını,alt tarafı sadece meme ultrasonu çektirmek istediğimi belirtince,görevli doktoru beklememi ve derdimi ona anlatmam gerektiğini söyleyip bankoya doğru kaçtı. Konuyla halen alakasız olan hastane müdürünün emriyle kaydımı yaptırdım. Kayıt sırasında sekreterden de gereksiz bir çıkış yedim. Gelip kaydımı yaptırmadığım için kimse benle ilgilenmezmiş tabii ki de! Bi ara düşündüm acaba Fransızca mı konuşuyorum diye! Karşılıklı küçük laflardan sonra odadan ayrıldım,tabii ki koridorda müdürün yine lakayt tavrına maruz kalarak aşağı katta ki bankoya inip kağıdımı verdim. Orada ki görevli kağıda bir telefon numarası yazıp Ocak sonu gibi arayarak randevu almamı söyledi. Hastanenin her yeri sorun,buna benzer bir olayı yine bu müdür ve doktorlar arasında yaşamıştım. Siz bir şey söylediğiniz de hemen tehditkâr cümlelerle karşılaşıyorsunuz. Dün hemşireye enjeksiyon odasının kalabalık olduğunu ve uluorta mı soyunacağım dediğim de ‘şartlar böyle yapacak bir şey yok’ cümlesiyle karşılaştım!... Bu tavırlar içinde sakin kalmak benim adıma zor elbet ama elimden geldiğince sakinliğimi koruduğumu ve asla saygısızlık yapmadığımı biliyorum.
     Arkadaşlar süreç çok zor,özellikle çok küçük ve toy gözüktüğümüz için bunlar başımıza geliyor! Mümkünse hastane ve mahkeme sürecinde yanınızda bir yakınınız,büyüğünüz ya da bir arkadaşınız olsun. Tek başına uğraşmak gerçekten çok zor ve bunu bir de ameliyat süreci var. Özellikle ameliyat zamanlarınız da yalnız kalmayın. Ben çok küçük bir operasyona yalnız girdim ve hemşirelerin bakışları ‘Kız evsiz mi bu? Eee evsizse ameliyat olacak o kadar parayı nerden bulmuş? Amaaann küçük de bu,yazık çocukcağıza bi başına gelmiş buralara….’ bakışlarına maruz kalıyorsunuz. Ve bir tavsiye,hiçbir hemşire yakınınız kadar ilgili olamıyor. Onlar için sizin gömleğinizi serumlu kolunuzdan geçirmek bile bir külfet. Tabii ki her hastane için ve çalışanları için bunu söylemek doğru olmaz ama bunlar da benim tecrübe ve gözlemlerim!...

    Küçük bir dipnot düşecek olursam; dün vurulduğum iğnenin acısı akşam çıktı. Sanki popmu köpek ısırmışta üzerine sopayla vurmuşlar gibi acıyor,biraz ayağımın üzerine basamıyorum hatta popomun sol tarafına oturamıyorum. Bunları asla sizi korkutmak için yazmıyorum,bu yol çok zor ve ağrı dolu olacak şimdiden bunlara hazırlıklı olun diyorum. Bir şey yok gençler,iyileşince geçiyor…  
   (Bir meme ultrasonu uğruna yâ Rab ne gençler heder oluyor…)