Trans Erkekler İçin Askerlik Süreci 2 - 2018


      Merhaba Arkadaşlar;
   Bir önceki yazıda trans erkekler için askerlik sürecinin nasıl işlediğini anlatmıştım. En son askeriyeye evrak verdikten sonra eve de bir evrak geleceğini söylemişlerdi ve o evrak eve geldi. İçerisinde "Savaşta ve barışta askerliğe elverişli değildir." yazısı,neden askere gitmediğimin tanısı,sağlık kurulu doktorlarının yazısı ve imzası bulunuyor.







Askeriyeden gelen evrağın 1. sayfası






2. Sayfası






3. Sayfası




   Bunun dışında iş yeri için terhis belgesi istenirse bu belgeyi de askeriyeden alıyoruz.   
    

Terhis Belgesi



<script async src="https://pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js?client=ca-pub-9001910583169284"
     crossorigin="anonymous"></script>





Trans Erkekler İçin Askerlik Süreci-2018

     Merhaba Arkadaşlar;
   Kimlik değişiminden sonra trans erkekler de askerlik sürecine giriyor. Tabii ki bizler askerlikten muaf oluyoruz ama bu muaflıktan yararlanabilmek için de biyolojik erkeklere uygulanan askerlik prosedüründen geçmek zorundayız. Kimlik değişiminden sonra elime askerlik evrağı geçmedi,beni askere çağırmadılar derseniz büyük hata yapmış olursunuz. Hele ki askerlik yaşını geçtiyseniz direkt asker kaçağı olarak gözüküyorsunuz ve bunun yüklü miktarda bir para cezası var. O yüzden kimliğiniz değişip cinsiyet haneniz erkek olarak sisteme geçtikten ve nüfus cüzdanı,pasaport gibi evrak değişimlerini yaptıktan hemen sonra askerlik işlemlerinizi başlatınız. Çok kafa karıştırmadan sadete geleyim.
   Öncelikle mahkeme kararınız ve kimliğiniz ile bulunduğunuz ilde size en yakın olan askerlik şubesine gidin. (Kapıda üst araması yapılıyor,telefonlarınızın kapatılması isteniyor ve eğer sırt çantası ya da bavul gibi eşyanız varsa da nöbetçi kulübesine bırakılması isteniyor. Kapıda ki asker size neden geldiğinizi soruyor,buradaki askere detaylı açıklama yapmanıza gerek yok. Sadece,okuyorum ve askerliğimi tecil ettireceğim bunun için evrak vereceğim diyebilirsiniz. İçeri girdiğinizde de size neden geldiğiniz ile ilgili soru sorulabilir buradaki askere de aynı şekilde cevap verin taki işlemlerinizi yapacak memurun bankosuna kadar bu küçük açıklamayı yapabilirsiniz. İşlemlerinizi yapacak memura da evraklarınızı gösterip muaf için geldim deyiniz. Burada ki memur da ister istemez meraklı birkaç soru soracaktır sakın sinirlenip niye bu kadar irdeliyorsunuz demeyin,sonuçta orası askeriye ve durumunuza göre işlem yapmak zorunda olduğu için neden geldiğinizi bilmek zorunda.) Benim askerlik durumum sisteme düşmediği için askeriyedeki memur bir iletişim numarası verdi,bu numarayı arayıp durumumu ve sürecimi kısaca anlattım. Sisteme geçilmesi için mahkeme kararım ve nüfüs cüzdanı fotokopisini faks ile istenilen şubeye gönderdim. Şubede gerekli işlemler yapıldıktan sonra askerlik durumumun sisteme düştüğünü,şu anda asker kaçağı olarak göründüğümü ama işlemlerimi tamamladıktan sonra bu cezanın düzeltileceğini ve bulunduğum ilden işlemlerimi başlatmam gerektiğini söylediler. Tekrar askeriye'ye gittiğimde ilgili memur nasıl bir yol izlemem gerektiğiyle ilgili açıklama bulunan bir kağıt verip kısaca süreci anlattı. E-Devlet üzerinde arama butonuna "Asal Yoklama Başvurusu" yazın,burada sistem zaten sizi yönlendiriyor ama eğer tereddütte kalırsanız da size verilen kağıtta neler yapmanız gerektiği yazıyor. (Görselleri yazının en alt kısımında. E-Devlet üzerinden yapılan bu kayıt yeni bir sistem. Sizden burada kişisel bilgileriniz isteniyor. Örneğin;Öğrenim durumunuz,hangi el ile yazı yazdığınız,sağlık durumunuz,kardeşiniz var mı gibi kısa kısa sorular var. Ayrıca E-Devletten kaydınızı telefondan yapacaksanız arama motorunuzu masa üstü olarak olarak açın çünkü kayıtta sizden fotoğraf yüklemeniz isteniyor ve bu şekilde açmazsanız sistem yüzünüzün yarısını kayıt ediyor. Şahsen benim öyle oldu ama ne hastane ne de askeriye bunu sorun etmedi. Tabii siz yine de işinizi sağlama alın ve istenilen belgeleri istenildiği gibi doldurun.)
   E-Devletten kayıt oluşturduktan sonra sistem sizi aile hekimine otomatik olarak sevk ediyor. Hangi doktora gideceğinizi de bu aşamada size söylüyor. Tüm süreçte doktorlara muayene olmak için randevu almanıza gerek yok,bu aşamada öncelikli oluyorsunuz. Sistemin verdiği doktor dışında başka bir doktora gidemezsiniz. Aile hekimine 3 iş günü içerisinde muayene olmak zorundasınız olmazsanız bunun da bir cezası var. Aile hekiminize nüfus cüzdanınızı verip askerlik için geldiğinizi ama trans erkek olduğunuzu belirtin. Aile hekiminiz de sizi hastaneye sevk edecek. (Aile hekiminize giderken E-Devletten doldurduğunuz formu götürmenize gerek yok zaten sisteme girince doldurduğunuz evrak çıkıyor. Ama tabii bir aksilik olmasın diyorsanız evrağın çıktısını götürebilirsiniz. Burada aile hekiminiz sisteme tanı kodu giremiyor,sizi sevk edeceği doktorlar bu tanı kodunu giriyor. Sizi üroloji ve psikiyatri doktorlarına sevk etmesi yeterli olacak onun dışında aile hekiminiz sizi bedensel olarak da muayene etmiyor.)
   Aile hekiminiz sizi hastaneye sevk ettiğine dair bir evrak verecek ve bu evrağı hastanede ilk önce sağlık hizmetleri bölümüne götürün. Buradaki memur evrağa imza atacak,kaşeleyecek ve sizi istenilen doktora sevk edecek. (Benden böyle istediler başka bir arkadaş hemen doktora muayene olmuş. Durumlar değişkenlik gösterebiliyor. Askerlik işlemleriyle sadece belirli doktorlar ilgileniyor ve rapor yazabiliyor. Askerlik işlemleri için geldiğinizi ve hangi doktora muayene olacağınızı barkod almadan önce mutlaka öğrenin.) İlk önce sizi üroloji doktorunun görmesi gerek ve bu doktorun muayene yazısına istinanen de psikiyatri ona göre yazı yazıyor.
   Üroloji doktoruna muayene için barkod alıyorsunuz ve sekreterine askerlik için geldiğinizi söylerseniz sizi hasta önceliğine göre muayenelerden sonra en uygun zamanda içeriye alıyor.
   Üroloji doktoruna askerlik için geldiğimi ama trans erkek olduğumu söyledim. Kendisi de mahkeme kararını ve şu ana kadar geçirdiğim ameliyatların epikriz raporlarını inceledi. Konuya çok fazla hakîm olmadığı ve yanlış bir yazı yazmamak için Cerrahpaşa Hastanesi'nin sağlık kurulu raporunu da inceledi. Buradaki üroloji muayene yazısı ve geçirmiş olduğum ameliyatların sonuçlarına göre beni tekrardan bedensel olarak muayene etmedi. Dış genital bölgemde erkeklik organının olmadığını ve bu yüzden askere el verişsiz olduğumu evrak üzerine yazdı,imzaladı ve kaşeledi. Bu evrağın fotokopisini ve nüfus cüzdanımın fotokopisini üroloji doktoru istiyor. (Görseli yazının en alt kısmında.)
   Psikiyatri doktoruna da barkod alıp askerlik muayenesi için geldiğimi sekreterine söyledim. Psikiyatri doktoru da üroloji doktorunun muayene yazısı,mahkeme kararım ve Cerrahpaşa Hastanesi'nin sağlık kurulu raporunu inceleyerek (TSK Hastalık Ve Arızalar Listesinde bulunun maddelerde B ve D maddeleri askerliğe elverişsizlik ile ilgilidir. Transseksüeller D maddesi içerisinde yer alıyor. Liste içeriği birkaç kez değiştiği için net üzerinde çok fazla bir bilgi yok. Madde 17/D F-4 cinsel kimlik bozukluğu olarak geçiyor.) askerliğe elverişsiz olduğumu yine aynı kağıda yazdı,imzaladı ve kaşeledi. Psikiyatri doktoru da bu evrağın bir fotokopisini ve nüfus cüzdanımın fotokopisi istedi. Bu işlemlerden sonra hastenenin sağlık kuruluna bu yazıyı götürüyorsunuz o da sizden yine bu belgenin ve nüfus cüzdanınızın fotokopisini istiyor. İştenilen evrakları verdikten sonra buradaki memur bilgilerinizi sisteme giriyor ve bilgisayardan fotoğrafınızı çekiyor. Buradaki tüm işlemeler de bittikten sonra size sağlık kurulu raporunuz almanız için bir gün veriyor ve o gün gelip evrağınızı alıyorsunuz. (Hastane kendi içinde belirlediği günlerde sağlık kurulunu topluyor ve gerekli kararları verdikten sonra raporunuzu alıyorsunuz. Askeriye'nin işlemi olduğu için çok uzak bir tarih vermeden en geç 1 hafta içerisinde sağlık kurulundan raporunuzu alıyorsunuz.)
   Hastane'nin sağlık kurulu raporunu da aldıktan sonra bu evrağı askeriye'ye götürüyorsunuz. Buradaki memur hastene'nin raporunu sisteme giriyor,yine birkaç evrak fotokopisi istiyor ve bilgisayardan fotoğrafınızı çekiyor. Size iki nüsha halinde üç,dört sayfalık bir evrak çıkarıyor. Bu iki evrağı askeriye'nin komutanı imzalıyor ve kaşeliyor. Komutan evrağınızı okuyor,(-ki okuyup neye imza attığına bakmak zorunda) neden muaf olduğunuz açıklamada yazdığı için size birkaç soru sorabilir. Telaşlanmayın sadece merak ettikleri ve bu gibi durumlara alışık olmadıkları için soruyorlar. Komutanın da gerekli evrağı imzalamasıyla askerlik sürecini bitirmiş oluyorsunuz. Bu aşamadan sonra teskerinizi almış ve askerlik işlemlerini tamamen bitirmiş oluyorsunuz. Yaklaşık 1 ay sonra kadar da eve askerlikle ilgili bir evrak geleceğini söylüyorlar,ben işlemleri Temmuz 2018 de yaptırdım ve şu an Ağustos ayında olmamıza rağmen bir evrak gelmedi. Bu evrak zaten askerlikten muaf olduğunuzla ve her hangi bir askerlik işleminizin olmadığı ile ilgili bir belge olacağını söyledi askeriye'nin memuru.
   İş yeri işe alımlarda askerlikle ilgili bir evrak istiyor mu bilmiyorum,şahsen iş yeri benden bir evrak istemedi. Neden muaf olduğunuzu sorarlarsa da açıktan okuyorum,daha önceden çok kiloluydum- zayıftım ya da durumunuza uygun küçük yalanlarla geçiştirebilirseniz askerlik muhabbetini çok üstelemiyorlar. Ben kaza geçirdim kaburgamı kırdım,silah tutan elimde de sinir sıkışması olduğu için muaf oldum diyorum. Ki gerçekten elimde sinir sıkışması var😊 :-)
   Yakın dönemde askere giden biyolojik erkeklere sağlık muayenesi ile ilgili nasıl bir süreçten geçtiklerini sordum. O meşhur herkesi bir odaya sokup anadan üryan soyma ve orayı burayı kontrol etme hikâyesi diye bir şey yokmuş. Sadece iç çamaşırın ile kalacak şekilde soyuyorlar ve vücudunda gözle görülür sağlık sorunları varsa (ameliyat izi,güvercin göğüsü diye adlandırılan göğüs kafesinin öne çıkıklığı vb. gibi durumlar) neden dolayı ameliyat oldun,gözle görülmeyen herhangi bir sağlık probleminizin (şeker hastalığı,nefes darlığı vb.) olup olmadığı soruluyormuş.
   Bunun yanı sıra askeriyede ki memura 'ben durumumu doktora söylemeseydim askere gidebilir miydim?" dedim. Gidemezsin çünkü askerlik yaşını geçtiğin ve bu zamana kadar da bir işlem yaptırmadığın için nedeni sorulduğunda anlaşılırdı dedi. Tabii burada erken yaşta kimliğini alıp askerlik yapmak isteyen asker olabilir diyemem ama askerde karşılaşılacak problemler ve psikoloji ile baş ederim diyorsanız deneyebilirsiniz. Eğer durum askeriyede ya da sonrasında öğrenelirse ceza alır mısınız bilmiyorum. Kimsenin bu konuda net bilgisi yok.
   Askerlik işlemlerinde sizinle birlikte muayene gelen biyolojik erkekler illa ki soru soracaklar,cevap vermek ya da açıklama yapmak zorunda değilsiniz,okuyorum deyin geçin. Ayrıca korkmanıza ya da çekinmenize gerek yok. Askerler biraz ters davranabiliyor o yüzden kişisel olarak algılamayın. Uygun dille durumunuzu izah edin ve sakin davranın yeter.

   Not;Bu askerlik sürecinde çok fazla fotokopi ya da evrak istenebiliyor o yüzden tüm bunlara hazırlıklı olun. Neredeyse tüm aşamaların öncesinde ve sonrasında evrak fotokopisi çektirdim. Evraklarda doktor adına varıncaya kadar kapattığım için özür dilerim,kimsenin izni olmadan bir şey paylaşmak istemedim.
Teskeresini alacak olan arkadaşlara bol şanslar :-D





Elektronik Yoklama İşlemleri
(Askeriye veriyor.)







E-Devletten Başvuru





 Aile Hekimi Sevk Kağıdı 1. Nüsha

                                                    




Aile Hekimi Sevk Kağıdı 2. Nüsha

Aile Hekimi Sevk Kağıdı 2. Nüsha
                                          
                                                     





   Sağlık Kurulunun Askerliğe Elverişli Değildir Raporu

                                        




       Askeriye'nin vermiş olduğu askerliğe elverişli değildir yazısı












Kimlik Değişimi

     Merhaba Arkadaşlar;
   Kimlik değişim süreci nasıl ilerliyor,hangi mahkeme bu davalara bakıyor,nasıl bir yol çizeceğim bilmiyorum ve benzeri gibi sorularla boğuşuyorsanız sizi şöyle alayım.
   Kimlik davası için dilekçe örneğine buradan bakabilirsiniz. Dilekçeyi yazıp Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davanızı açtıktan sonra tek yapmanız gereken size verilen dava gününü beklemeniz. Açtığınız tavanın tensip tutanağında davacıya ait nüfustan kayıt örneği,sabıka kaydının UYAP sistemi üzerinden çıkartılarak dosya içine eklenmesine gibi yazı yazacak. Bu belgeleri siz değil davayı açmış olduğunuz mahkemenin kalemi hazırlayıp dosyanıza ekleyecek. Bu aşamada sizin tek yapmanın gereken varsa ameliyat belgelerinizi,transseksüel yapıda olduğunuza dair sağlık kurulu raporu eğer varsa aile yakını,arkadaş ya da sevgilinizi tanık olarak göstermek.
   Ben isim ve ameliyat davalarını farklı açtığım için süreç biraz uzun ilerledi,size tavsiyem ikisini de tek dosyada açın. Böylelikle (tabii davanıza bilinçli bir hakim/hakime bakıyorsa) ilk önce ameliyat izninizi alacaksınız ve dosyanız kapanmayacak. Mahkeme ameliyat izninizi verip dosyanızı kapatmayacak ama size bir mahkeme günü verecek ve bu güne kadar üremeden yoksun olup bana bunu epikriz ve ameliyat raporu ile belgele diyecek. Bu tarihe kadar ameliyat olamazasanız da paniklemeyin sadece davanız başka tarihe atılır ve siz ameliyat olana kadar bu kısır döngü devam eder. (Tabii mahkeme nasıl olsa uzuyor demeyin davanız sürüncemede kaldığı için red alıp kapanabilir.) Ameliyat olup gerekli belgeleri mahkemeye sunduktan sonra da kimlik değişikliği izinini alırsınız. Mahkeme sürecinin böyle olması sizin için daha sağlıklı ve olması gereken süreçte budur. Tabii bu davalarda bir sürü yanlış karar ya da ilk kez böyle bir durumla karşılaşan yargı organları yanlış karar vermemek için davanızı gereksiz yere uzatabilir. Dert etmeyin benim dosyam neredeyse üç sene yargıtyda süründü ama sonuç benim tarafıma sonuçlandı.
   Bu mahkeme sürecinde benim tarafımdan bakacak olursak;bulunduğum ilde açmış olduğum dava yargıtay'a gidince bu davanın sonucunu beklemeden İstanbul Kartal Adliyesi'nde tekrar bir dava açtım. Bulunduğum ilde ki dava sonuçlanana kadar buradaki davam sürekli ertelendi. Çünkü ilk açtığım davada zaten verilmiş bir karar vardı ve verilen bir karar tekrar verilemediği için yargıtay'a giden davamın kararı beklendi. (Ben sadece ameliyat izni davası açmıştım ama hakime hanım kendince iyilik yaparak isim ve cinsiyet değişikliğini de verdi. Bu kararın ertesi günü darbe oldu,hakimem görevden alındı,yerine gelen hakim'in karar yetkisi olmadığı içinde dosya yargıtay'a taşındı. Sonra davayı açtığım ilde ki adliye taşındı ve Ankarada ki yargıtay da darbe ile yargı organlarında değişklikten dolayı kendi içinde taşınma oldu. Dosyam 18. Yargıtay Hukuk Mahkemesi'nden 8. Yargıtay Hukuk Mahkemesi'ne taşındı. Davayı açtığımda 5. Asliyede olan dosyam yine kendi içinde değişklikten dolayı 3. Asliye'ye taşındı. Bu taşınma işleri ve darbe yüzünden dava dosyalarının incelenme süresi de uzamış oldu. Sonra tam dosyam geldi gerekli işlemler yapıldı,bulunduğum ildeki dosyayı kapattım artık davam Kartaldan devam edecek,bu sefer de hakimem bacağını kırmış bir ay rapor almış. Yine yerine bakan hakim de karar veremediği için dava uzadı. Yani ne kadar şansızlık varsa bana denk geldi.) Yargıtay'a davamın aciliyeti belirten bir sürü dilekçe yazdım hatta Ankara'ya giderek bir dilekçe de oradan yazdım. Tüm bu uğraşlar sonucu dava dosyam yargıtaydan geldi. Ama yargıtay da işin içinden çıkamadığı için "Bozma" kararı verdi,yani davayı açmış olduğum adliye'nin tekrar mahkeme günü vererek dosyanın tekrar incelenmesini ve bu mahkemenin vereceği kararı kabul edeceklerini belirten bir süreç. Eğer tekrar mahkemeye çıksaydım ve karar tarafıma bile verilmiş olsaydı bu sonucu bildirmek için dosyam yine yargıtay'a gidecekti ve kim bilir ne zaman gelecekti. Çünkü hemen hemen yargıtay'ı her aradığımda ve dosyamı sorduğumda yargıtaydan aldığım cevap pek iç açıcı değildi. Söyledikleri;sürekli aramamın gereksiz olduğu,ben davamın aciliyetini belirten dilekçeyi kendilerine gönderdiğimde yargıtay başkanı'nın sekretiri bunu hemen sisteme düştüğünü ama yargıtay başkanı'nın benim davamın acil olmadığına karar verdiğini ve dosyamın böylelikle incelenmediğini söyledi. Yargıtay'a giden davaların öncelikli olarak incelenmesi ve dosyanın gelmesi için sağlık sorunlarımın olması gerekmiş,ki davamın olumlu ya da olumsuz sonuçlanması gerektiğini,kimlik ve görüntü uyuşmazlığı yüzünden iş bulamadığımı,sağlık hizmetlerinden yararlanamadığımı defalarca yazmama rağmen dosyam üç sene boyunca önem arz etmedi bu kuruma ve acil değildir denilerek sürekli dosyanın incelenmesi ertelendi!
   Bu aşamada Kartal Adliyesin'nde ki hakimemin de yardımlarıyla başka bir yol izledim. Yargıtaydan gelen dosyamı davamı geri çekiyorum diye bir dilekçe yazarak bu dosyayı kapattım. (Davamdan feragat ediyorum değil davamı geri çekiyorum diye dilekçe yazmanız gerek. Davamdan feragat ediyorum derseniz aynı sebepten açmış olduğunuz tüm davalardan da feragat etmiş oluyorsunuz. Böyle bir durumdaysanız buna dikkat etmelisiniz.) Yargıtayda ki davam kapandığı için Kartal Adliyesi'nde ki kaleme bu durumu bildirdim ve Temmuzdaki davamın erkene alınmasını rica ettim. Bana verilen dava günü zaten nüfus davasının görülmediği bir güne verilmiş bunu hakime hanıma söylediğimde haftaya tekrar evraklarımla gelmemi ve eğer var olan davalar uzun sürmezse dosyama bakacağını söyledi. (Bu aşamada hakime hanım Histerektomi ameliyatımın hastaneden epikriz raporunu istedi. Hastane ameliyattan sonra bana bu belgeleri vermişti ama hakime bu raporu kurumdan istedi. Böyle durumlar olabiliyor,raporun gerçekliği açısından istenebiliyor. Siz siz olun en küçük kağıt parçasını atmayın ve bir nüshasını fotokopi çektirip yedekleyin. Kurumlarda evrak kaybı olabiliyor.)
Gerekli evraklarımla tekrar Kartal Adliyesine geldim,kaleme durumu tekrar anlattım. Onlar da hakime hanım'a tekrar danıştılar ve gün içinde uygun bir vakitte davam tekrar görüldü. Davaya nüfus müdürlüğünden bir temsilci geldi,hakime hanım süreci tekrar kendilerine anlattı ve kurumun itirazı olup olmadığını sordu. Nüfus temsilcisi bir itirazları olmadığını söyledi ve kimlik davam kabul edildi. (Burada davam sürekli ertelendiği ve neredeyse her ay kaleme gelip bilgi aldığım için artık adli memur çalışanları bana aşina oldular. Davamın içeriğini de bildikleri için hakime hanım,kalem çalışanları ve nüfus çalışanları bu süreçte bana çok fazla yardımcı oldular ve gereksiz prosedürlerle beni uğraştırmadılar. Yani olmuyor diye pes etmeyin ve davanızla ilgilenin.)
   Davanız kabul edildikten sonra size dava ile ilgili gerekçeli karar veriliyor. Davanızda isim değişikliği de varsa yerel gazeteye isim değişikliğiyle ilgili ilan vermeniz isteniyor. (Önceden bunu sizin yapmanız ve bu gazeteyi kaleminize getirmeniz gerekiyordu,şimdi sadece siz gider harcı yatırıyorsunuz bunu kaleminiz sizin adınıza gazete ilanı veriyor ve bu gazeteyi dosyanıza ekliyor. Ben gazete ilanını görmedim mesela. Sadece dosyamda gazeteyi gördüm :D)
Davanın kabulünden yaklaşık yirmi gün sonra da kesinleşmiş kararı alıyorsunuz. (Burada yine adli kalem çok önemli,onlar evrakınızı ne kadar hızlı işlerse süreçte o kadar hızlı ilerliyor. Kalem bana gerekli prosedürleri ve gelmem gereken zamanları söylediği için tüm işlemleri beraber yaptık. Çünkü kalem çok yoğundu ve arada dosyam unutuluyordu.)
   Davanın kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra hakime'nin E-İmzası gerekli olduğu için yine biraz beklemem gerekti. Bu hemen o gün de olabilir birkaç günü de bulabilir. Benim gün içinde imzalandı ve kesinleşmiş karar Kartal Adliyesi'nin içinde buluna nüfus müdürlüğüne verildi. Nüfus müdürlüğü bu kararı ne zaman sisteme işlerse kimliğiniz o zaman değişiyor. Ben kendileriyle artık tanış olduğum için nüfus çalışanı hemen aynı gün sistemdeki bilgilerimi değiştirdi. Yarım saat içinde E-Devletten bilgilerimi kontrol ettiğimde sistemde kimliğim mavi,cinsiyet hanem erkek ve ismim de değişmişti. (Kurum çalışanları ile iyi diyalog her zaman işinize yarar.)
   Bir de dava dosyanızda kalan harç paraları var,tabii eğer hepsi kullanılmadıysa kalanını geri alabiliyorsunuz. Kaleminiz kesinleşme şerhinden sonra gider avansınızdan ne kadar kaldığını hesaplıyor ve bu harcı alabilmeniz için size bir yazı çıkarıyor. Bu yazıyla beraber adliye'nin veznesinden dosyada kalan paralarınızı alabiliyorsunuz. Ben doksan küsür bir şey almıştım ve bu parayı almak için belli bir süre geçmesine gerek kalmadan gün içinde kalemin verdiği kağıtla alabiliyorsunuz.
   Kesinleşme kararından sonra kimlik değişimi için 199 ya da kimlik randevu sistemiyle randevu oluşturuyorsunuz. Randevu tarihinden önce kaymakamlıkların anlaşmalı olduğu bankalardan yeni kimlik ücretini yatırıyorsunuz. Randevu günü makbuz,bir biyometrik fotoğraf ve mahkeme kararınız ile kimlik değişikliği için başvuru yapıyorsunuz. Burada sizden tüm parmaklarınızın izi alınıyor. Tüm işlemler bittikten sonra vermiş olduğunuz fotoğraf size geri veriliyor,eski kimliğiniz delgeç ile delinip size veriliyor ve size üzerinde kimlik bilgilerinizin olduğu bir kağıt veriliyor. Telefonunuza 3 ya da 7 gün içerisinde kimliğiniz kabul edilmiştir mesajı geliyor ve mesajdan sonraki ertesi gün kimliğiniz gün içinde vermiş olduğunuz adrese geliyor. Telefonunuza gelen mesajı silmeyin. Eğer adresde bulunmazsanız kimliğiniz postaneye gidiyor burada bir gün bekledikten sonra tekrar nüfus müdürlüğüne gidiyor. Kimliğiniz bu kurumlara giderse size gelen mesajda barkod numarası olacak bu numarayla kimliğinizi alabilirsiniz. Pasaport sistemi de aynı,önce randevu alıyor sonra harcı yatıyorsunuz. Harç makbuzu,biyometrik fotoğraf ve nüfus cüzdanı fotokopisi ile de pasaport'a başvurabiliyorsunuz. Tüm bu işlemler ikametgâh ettiğiniz il'in kaymakamlığından yapılmaktadır.

"Türk Medeni Kanunu'nun 40. Maddesi"

     Merhaba Arkadaşlar;
   Türk medeni kanunun 40. maddesine göre trans bireyler kimlikteki cinsiyet hanesini değiştirebilmek için üremeden sonsuz olarak yoksun olmak zorundalardı. Zorundalardı diyorum çünkü yeni kabul edilen yasayla bu zorunluluk ortadan kalktı. Yani trans bireyler artık üremeden sonsuz olarak yoksun bırakılmak zorunda değiller. Evet bu kararla birçok trans birey cerrahi müdahaleye gerek duymayacak,kimlik değişimi için zorunlu tutulan, hastaneden alınması istenen sağlık kurulu raporuyla bunu ispatlamak için uğraşmayacak. Bakıldığında gerçekten de tarihi bir karar çünkü dini değerler,örf-adet vs. gibi sebeplerle birçok konuda bireylere baskı uygulanan ve bu sistemle yönetilen bir ülkenin böyle bir değişiliğe izin vermesi gerçekten şaşılacak bir durum. Umarım ilerleyen dönemlerde nefret cinayetlerinin suç sayılması,Lgbti bireylerinin sağlık,eğitim ve temel ihtiyaçlarda ayrımcılığının yapılmadığı ve hak ettiğimiz bir hayatı yaşamak için bu alanlarda da bir düzenleme gelir.
   Kabul edilen yasaya bir de şöyle bakalım. Örneğin;Bir trans erkek hayatı boyu kullandığı hormonun vermiş olduğu yan etkilerle kansere yakalanma riskinin artacağını biliyoruz ve bunun için düzenli olarak muayeneye gitmek zorunda kalacak ve kadın doğumda görünüşü ya da değiştirmiş ise kimliği yüzünden muayene edilmek istenmeyecek. (Mavi kimliği aldıktan sonra kadın doğumun rahim ve yumurtalık ameliyatı yapmadığını çünkü kendisinin bir kadın kimliğine sahip olmadığını belirterek ameliyata yanaşmadığını biliyorum ve bu durumla karşılaşmış insanlar da mevcut.) Biyolojik kadınların 3 ayda ya da 6 ayda bir kadın doğumda gerekli kontrollerinin yaptırması hususunda doktorlar tarafından genel olarak muayeneye çağırılıyor. Çünkü belirti vermeden miyom,kist gibi oluşumlar sonucu kansere yakalanma riski artıyor. Ayrıca rahim sürekli olarak görevini yerine getirmek isteyecek ve en küçük testestoren düşüklüğünde kişide regl görülecek. Bu muayene göğüs içinde geçerli. Kullanılan erkeklik hormonları kişiyi psikolojik olarak zaten yormakta bunun yanına ek olarak her an regl olmaya hazır ve kanser riski taşıyan bir rahimle yaşamak biraz zor olabilir. Evet Histerektomi (Rahim ve Yumurtalık Ameliyatı) zor ve acılı hatta kişinin bedenine zorla uygulanan bir yöntem ama benim kişisel görüşüm olarak bu ameliyatı olmak gerekli. Eğer bu ameliyatı olmak istenilmiyorsa sürekli ve düzenli olarak kontrollerin yapılması gerek.
   Ben kendi adıma konuşacak olursam Histerektomi ameliyatını olduktan sonra çok rahatladım. Sürekli tetikte bekleyen ve her an regl olma durumu,ağır psikolojik etkileri,ped kullanma-taşıma zorunluluğu da ortadan kalktı. Şimdi diyeceksiniz ki ped taşımak ağırına mı gidiyor,kadınlar ne yapsın? Evet benim için ped taşımak çok zor bir durum. Bir kere sürekli istediğim bedende olduğumu hissedemeyeceğim,beni biyolojik olarak erkek bilen kişiler ped taşıdığımı bir şekilde görse bnu açıklayamacağım ve istemeden de olsa trans erkek olduğumu ifşa etmiş olacağım. Bu durum benim için can sıkıcı çünkü kimin transfobik olduğunu bilmiyorum ve ayrıca insanlara sürekli olarak açılmak ve kendimi anlatmak istemiyorum. Durumumdan utanmıyorum ama siz biriyle tanıştığınızda merhaba ben heteroyum mu diye cümleye başlıyorsunuz? Bunun yanısıra Lgbti bireyi olduğunu bildiğimiz insanları istemeden ifşalıyoruz. Mesela; Bir Lgbti bireyi ile aynı masada sohbet ederken diğer arkadaşınıza o bireyin hetero olup olamadığını soruyorsunuz,merak etmeniz gayet normal ama bunu konunun muhattabı kişiye sormak gerek. Arkadaşınıza o kişinin hetero olup olmadığını sorduğunuzda size o kişinin kimlik tercihini-yönelimini ifşa ediyor. Kişi bunu belirtmek istese zaten merhaba ben trans erkeğim diye tanışır herkesle. Böyle bir durumla karşılaşınca ya hetero deyin ya da kendisine sorun deyin. Şahsen her tanıştığım insanın trans erkek olduğumu bilmesini istemiyorum ama bunu belki kötü niyet gütmeden ailemiz ya da arkadaşlarımız da yapabiliyor. Belki durumunuzu anlattığınız insan size inanmayacak ve şaka yaptığınızı düşünecek. Ama bu konu da içini kemirecek,kişi size açık bir şekilde soramadığında şakayla karışık var mı diye vajinanıza ya da memenize dokunacak. Eğer bazı ameliyatları olmamışsanız ister istemez ifşa olmuş olacaksınız. Bunun diğer adımı da taciz. Kişi belki sizin bir erkek tarafından cinselliğe doymadığınızı ve bu yüzden böyle olduğunuzu,size cinsel anlamda doyum verirse bu durumunuzun düzeleceğini düşünerek tecavüz edebilir hatta öldürebilir de. Belki ben bu düşüncelerle olayları büyütüyorum ama bu süreçteysem de kendimi sürekli olarak korumak zorundayım. Açılma olaylarını kişiye bırakılmasını düşünenlerdenim. (Ve ben bu tarz olaylarla sıklıkla karşılaşıyorum. Mobbing de bu tacizin içinde.)
   Kabul edilen yasaya gelirsek,trans erkekler bir şekilde çocuk sahibi olmak isteyecekler. Ve belki de çocukları olacak. Rahim ve yumurtalık ameliyatı olmayan trans bir erkeğin hamile kaldığını ve bunu Türkiyede yaptığını düşünelim. Devlet ve bazı kesimlerce Lgbti yürüyüşleri bile süresiz olarak yasaklanırken bir trans erkeğin doğum yapmasına izin verirler mi? Biyolojik kadınların bile hamileyken dışarı çıkmasına ahlaksızlık olarak bakan diyanet sizce trans erkeklerin hamileliğine karışmayacak mı? Kişisel olarak konuşuyorum,Türkiyede Lgbti bireyleri yine ahlaksız,her türlü pis işlerin içinde olan,çocukların ve toplumun ahlakını bozan bireyler olarak anılmasına sebep olacak. Hatta nefret cinayetlerine trans erkekler de eklenecek. Ben de isterim ki kendi çocuğumu doğurayım,kimse cerrahi müdahaleye gereke duymadan kimliğini değiştirebilsin,ama bu konuda hiç iyi düşünemiyorum ki toplum hamile trans erkeği kabullensin. Bir süre sonra zaten şöyle cümleler konuşulacak;madem doğuracaktın neden erkek olmak için bu sürece girdin,istediğin gibi giyinseydin ama bu ameliyatları olmasaydın. Ben bu cümlelerin bizim üzerimizde dönüp dolaşacağına eminim ki hatta eğer ben böyle bir karar alsaydım bana bu cümleyi ilk olarak annem kuracaktı. Ailelerimizin başına gelmiş olabiliriz ama onlar da bilinçsiz. O yüzden kendimizi anlatalım başkalarının yaptığı davranışlardan bizim sorunlu olmadığımız,herkesin tercihlerine saygı duyduğumuz ama fikir olarak anlaşmadığımız bireylerle de bir tutulmamız gerektiğini anlatmalıyız.
   Arkadaşlar elbette üreyin,çocuklarınız olsun ama etraftan hatta kontrole gittiğiniz hastane personelinin,hipokrat yeminli doktorların bile size ön yargıyla yaklaşacağını,sizi muayene etmek istemeyeceklerini unutmayın. Eğer görünüş olarak erkek görünümünde ve mavi kimlikli bir trans erkekseniz bu aşamada çocuk doğurmayı bir kere daha düşünün derim. Yine söylüyorum evet bu karar çok güzel  bir karar ama sonuçlarının da ağır olduğu bir karar. Devletin Lgbti yürüyüşlerini yasakladığı,bu yürüyüşlerde kişilere şiddet uyguladığını unutmayın. En son Lgbti yürüyüşünde polisin biber gazından kaçarken arkadaşımla tesadüf bir sokakta karşılaşınca birbirimizi görüp sarılıp ağladığımızı unutamıyorum,polisin kafelere girip insanları saçlarından sürüklediğini,polis tarafından kapatılmış yoldan geçip gitmeye çalışırken etraftan üstümüze bıçakla gelindiğini,yakın mesafeden üstüme sayısız biber gazı yediğimi,sen de onlardansın deyip İstiklal caddesinde yürüyen farklı insanların polis tarafından göz altına alındığını,yakılarak öldürülen Hande Kader,intihara sürüklenen Eylül Cansın,yükseklik korkusu olduğu halde evinin çatısından kendisini atan Ayaz Utku Karakulak,babası senden utanıyorum git kendi öldür dediği için kendini asan Okyanus Efe Özyavuz ve daha birçok olayı unutmadığım ve unutamayacağım için bu kanun karşısında bu kadar karamsarım. Umarım bundan sonrası için daha güzel kararlar verirlir ve yasalar kabul edilir.

   Ve yapılan haberin dilinin de nasıl kötü olduğunu sizlerle paylaşıyorum;

 https://www.cnnturk.com/turkiye/anayasa-mahkemesi-cinsiyet-degistirmede-o-sarti-kaldirdi




Mammoplasty 2

     Merhaba Arkadaşlar;
   Mammoplasty(Meme Küçültme) ameliyatına giderken yanınıza almanız gerekenler ve ameliyat sonrası yapmanız gerekenler için birkaç bilgi paylaşımı yapayım.

   Hastaneye Giderken Yanınıza Alacaklarınız;

●Önden düğmeli ya da fermuarlı,gömlek tarzı kıyafet. (Gecelik tarzı üstler de olabilir,ilk aşamada kıyafetlerinizin kan ya da baticon lekesi olabilir.)

●Bir çift çarşaf,yastık kılıfı,küçük havlu. Eğer imkânınız varsa yastık almanızı öneririm. (Yaklaşık olarak 4 gün hastanede kalıyorsunuz ve çarşaflar değişmeyebiliyor.)

●Bardak (Kağıt bardaklar daha kullanışlı oluyor.)

●Kişiler bakım ürünleri (Şampuan,diş fırçası-macunu,kağıt havlu vs.) Tabii şampuanı falan küçük bir şişeye koyun,en azından yer kaplamamış olur.

●En az iki çift çorap,iç çamaşırı,terlik (Ameliyatınız kış ayına denk gelirse polar tarzı battaniye de alabilirsiniz. Odanın kliması çalışmayabilir ya da battaniyeler kirli olabilir.)

Göğüs korsesi -Ben bu korseden kullanıyorum,daha kolay giyilebilen korseler de mevcut. (Doktorunuz temin edebilir ama önceden almakta fayda var.)

●Korsenizin dikiş yerleri batabilir ve yara yapabilir. Doktorunuzdan bunun için memenize ve sırtınıza koymak için bez isteyiniz. Böylelikle direkt olarak korse teninize temas etmemiş olur.


 Ameliyattan Sonra Dikkat Etmeniz Gerekenler;

●Asla ağır birşey kaldırmayın. (Size çok hafif gelen bir poşet dahi olsa.)

●Kollarınızı yukarıya çok kaldırmayın ve kolunuzu kullanmanız gereken hareketlerden kaçının. (Dikişleriniz patlayabilir ya da meme içi iltihap toplayabilir. Memenizde iltihap oluşursa doktorun o iltihabı sivilce sıkar gibi sıkması gerek,bu da fazlasıyla can yakıcı olabilir.)

●Ameliyattan 1 hafta sonra yıkanın,vücudunuz keselemeyin ya da liflemeyin,ılık su ile yıkanın ve duş sürenizi kısa tutun. (Duşta tansiyonunuz düşebilir.)

●Duş aldıktan sonra meme kısmınızı havlu ya da herhangi birşey ile kurulamayın. Saç kurutma makinasıyla çok sıcak olmayacak bir derecede memenizi ve dikişlerinizi kurutun. Islak kalırsa enfeksiyon kapabilirsiniz.

●Ameliyattan 3 ya da 4 hafta sonra denize veya havuza girebilirsiniz. Ama asla memenizi uzun süre güneşte tutmayınız. Kollarınızı yoracak kadar su da kalmayınız. (Güneş yanığıyla uğraşmak fazlasıyla can yakacaktır.) Denize ya da havuza girmeden önce doktorunuza mutlaka danışın.

●Eğer meme ucunuza düzeltme operasyonu yapılmamış işe meme ucunuzu yukarıya doğru batlayın ve korseyi öyle takın. (Meme başınız aşağı doğru sarkarsa düzeltme operasyonu zor olabilir.)

●Eğer dren yerleriniz kapanmamışsa,duştan sonra baticon sürün ve gazlı bez ile kapatın. (Dren yerleri 1 haftadan sonra kapanmaya başlayacaktır.)

●2 hafta boyunca sırt üstü yatın,eğer dikişleriniz fazlaysa bu süreyi 3 ya da 4 haftaya çıkarın.

●8 saatte bi Arveles(Ağrı kesici) kullanabilirsiniz,tabii ki bu ilaca alerjiniz yoksa. (Arveles memede oluşan ödemin inmesine yardımcı oluyor. Benim ağrım olmadı ama sol memem de hafif ödem vardı Arveles kullanımıyla indi.) Bu ilacı kullanmak için mutlaka doktorunuza danışın.

●Dikiş izlerinizin geçmesi için kremler kullanabilirsiniz ama krem kullanımı ameliyattan 2 ya da 3 hafta sonra olmalı. (Tam emin olmak için dikişleriniz hafif kabuk bağladığında kullanmaya başlayabilirsiniz. Tabii ilk önce doktorunuza danışın.)

●İyileşme sürecinde asla sigara ve alkol kullanmayın. İyileşme sürecinizi oldukça uzatır.

●Eğer hormon ilacı kullanıyorsanız ameliyat öncesi ve sonrası alımı için doktorunuza danışınız.

●Mecbur kalmadığınız sürece uzun seyahatlerden kaçının.

●Kendinizi iyi hissediyorsanız kısa ve hafif tempolu yürüyüşler yapın. (Eğer ödeminiz varsa bunu atmakta faydalı olacaktır.)

●Çalışıyor ve iş yükünüz ağırsa kendinizi iyi hissedene kadar raporunuzu uzatın. (Hiçbir iş sizin sağlığınızdan önemli değildir.)

●Mümkünse ameliyatınızı ilkbahar ya da sonbahar aylarına denk getirin. Yazın korse takmaktan pişik olabilir kışın ise gribal enfeksiyon kapmanız daha yüksek olabilir.

Dikiş İzleri İçin Kullanabileceğiniz En Etkili Kremler;

●Contractubex
●Hyperinol
●Maderna/Scar Krem
●Madecassol
●Scarex Jel


   Eğer doktorunuz ve eczacınıza danışırsanız size daha kapsamlı yardımcı olacaktır. Geçmiş olsun.

NOT: Doktorlar ameliyat izlerini geçirmede genel olarak Contractubex kremini öneriyorlar. Malesef bu kremi sigorta karşılamıyor ve fiyatı 85-100 TL arasında değişiyor. Ben ameliyat izlerim için Hyperinol kremini kullanıyorum ve gayet memnunum. Krem bitkisel olduğu içi tercih ettim ve bitkisel olduğu için yan etkileri de bulunmuyor. Fiyatı 40-45 TL civarı. Bu kremi sorunlu olan bölgeye günde 2 kez çokca boca etmeden hafif masaj yaparak sürün. 15-20 dakika bekletin ve temiz gazlı bez ile kapatıp korsenizi öyle takın. Krem elbisede hafif iz yapıyor ama kalıcı değil yıkanınca çıkıyor. İçinde bulunan E vitamini,Propolis,Çörek otu,Arı balmumu vb. yardımcı maddeler sayesinde ameliyat izlerinizi geçirmede oldukça etkili. Ameliyatınızın üzerinden 7 ay ya da daha uzun süre geçmişse hiçbir krem yüzde yüz etkili olmaz ama bariz izleri bir miktar kapatmada yardımcı olacaktır. Eczacınızdan bu krem hakkında bilgi almayı unutmayın.

Mammoplasty

     Merhaba arkadaşlar;
   Çok yoğun bir dönem geçirdiğim için blog'u güncelleyemedim. Ama bu dönem içerisinde bana ulaşan arkadaşlara elimden geldiğince yardım ettim. Umarım sağlıklı bilgiler verebiliyorumdur. Bu yoğun geçen dönemimin sakinleşmesine sebep olacak küçük bir ameliyat geçirdim. Başıma gelen ve yapmanız gerekenleri sizlerle paylaşmak isterim.
   Herkesin kafasına taktığı gibi ben de memelerimi fazlasıyla takan biriydim. Oysa ki ölçüsü avuç içi kadardı. Sürece başladığımda ben de herkes gibi Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bulunan plâstik cerrah Hüsamettin Top'a ameliyat olurum diye düşünüyordum. Ama ilerleyen dönemlerde doktorun gelen trans bireylerden bıçak parası adı altında para istemesi,yaptığı ameliyatlarda hep bi sorun oluşması (diren tıkanması,içerideki süt bezlerinin tam boşaltılamaması,doktor hatasından dolayı oluşan sorunlar sonucu doktorun ilgisiz davranması ve telefonları açmaması vs. gibi) sonrası kendisine olan güvenim de kırıldı ve kendisi de kısa bir dönem önce artık trans bireyleri ameliyat etmediğini belirtti. Daha önce ameliyat olan ve doktor hatasıyla ikinci kez ameliyat olması gereken kişiler şikâyetçi olmak için toplanmışlardı. Güncel olarak son durum nedir bilmiyorum ama belli bir miktar parayı veren kişileri ameliyat ettiğini duydum. Yakın bir arkadaşım kendisine ameliyat oldu. Sol memesinin direni tıkandığı için şişlik kaldı,dikiş izleri bariz bir şekilde belliydi. Kişi bu durumdan rahatsız değildi ama benim gözümde sorunlu bir ameliyattı. Uzun bir süre doktor arayışı içine girdim. Başka bir ameliyat sebebi ile plâstik cerrah Süleyman Taş ile meme ameliyatını konuştum. Belli bir fiyat vermedi herhangi bir muayene de etmedi. Ki Süleyman bey Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde Doktor Hüsamettin'in asistanlığını yapmıştı. O dönemlerde yapmış oldukları penis kişi tarafından pek başarılı bulunmamış. Ameliyat olan kişiyle görüşen kişilerin beyanına göre kendisi bu doktorları çok da iyi bulmadığını belirtmiş. Ama geçen zaman,kazanılan tecrübe ve yeterli ekipmanlar ile bu doktorların ameliyatlarının düzelmeye başladığı söylenebilir ama ben yine de kendilerine ameliyat olmak istemedim. Bu sebeple meme ameliyatım için doktor araştırırken Sakarya Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde plâstik cerrah Özlem Cenboluk Ebeler'e ameliyat olan kişilerin ameliyatlarının başarılı olduğunu gördüm. Bu doktor trans bireyleri ön yargı sebebiyle geri çevirmeden başarılı ameliyatlar yapmış. Ben ve yakın arkadaşım kendisine muayene olduk. Muayene tarihinden yaklaşık 3 ay sonra diğer arkadaşımı ameliyata çağırdı. Meme ucunun düşme ve tutmama olasılığından dolayı sadece meme için boşalttı. Bu ameliyatlarda genel olarak doktorların tercihi meme başının ameliyattan 3-4 ay sonra kadar düzeltilmesi. Beni de Temmuz ayının 10'un da ameliyata çağırdı ama dört gün sonra mahkemem olduğu için ameliyatı ertelemek zorunda kaldım. Doktor muayeneden sonra ameliyat için bir tarih belirlemiyor,kendisi ne zaman uygun görürse o gün yani ameliyat olmadan bir gün önce hastaneye yatış yapmanızı istiyor. Bu durum beni çok zor durumda bıraktı çünkü tekrar ameliyat tarihi almak için fazlasıyla kendisini aramak hatta yanına gitmek zorunda kaldım. Ameliyat olan yakın arkadaşımın aracılığıyla kendisine ulaşıp bana tekrar ameliyat günü verip vermeyeceğini,eğer yoğunsa bunu bana belirmesini,benim de bu durumda başka doktor araştırmam gerektiğini kendisine ilettik. Bana çok yoğun olduğunu,2 ay boyunca beni ameliyat edemeyeceğini,gerekirse başka doktor araştırmamı ve gerekirse ameliyatımı iptal edeceğini belirtti. Ben zaten kendisine ulaşmaya çalıştığım üç aydan sonra sağlıklı bir cevap alamayınca doktordan tüm ümidimi kestim.
   Bu dönemde plâstik cerrah Tamer Şakrak'a muayene oldum. Kendisi muayene ücreti almıyor ve çok ilgili bir doktor. Kendisine muayene oldum ama ameliyat için istediği fiyatı karşılayacak bir durumum yoktu. Kendisi beni çok sevdiğini ve bana yardım etmek istediğini belirterek birkaç telefon görüşmesi yaptı. Bu görüşmelerden birinde Sancaktepede ki hastanede doktor Onur bey'e durumumu anlattı ve bana numarasını verdi. Sonra Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde bulunan plâstik cerrah Murat sarıcı'ya da benim durumumu anlattı ve bana bu doktorun da numarasını verdi. Tamer hoca Özlem hocayı tanıdığını gerekirse kendisini arayarak beni ameliyat etmesini söyleyebilirim dedi. Ben Özlem hocayı daha fazla sıkıştırmak istemediğim için bu teklifini geri çevirdim.
   Tamer hocanın benim için görüştüğü doktorlardan konum olarak bana daha yakın olduğu için doktor Murat bey'e mesaj attım. Kendisinin sınavları olduğu için görüşmeye Kasım ayından sonra gelmemi istedi. Bu tarih bana çok uzak olduğu için aynı hastaneden plâstik cerrah Nebil Yeşiloğlu'na randevu aldım. Randevu tarihine az bir zaman kalmışken Özlem hocanın sekreteri ameliyat için beni aradı. 15 Ekim pazar günü hastaneye yatış yapmamı ve pazartesi günü de ameliyat olmayı kabul edersem hastanede yer ayarlaması gerektiğini belirtti. Artık beklemek istemediğim için ameliyatı kabul ettim.
   Daha önce kendisine ameliyat olan arkadaşım ile 15 Ekim pazar günü hastaneye yatış yapmak için gittik. Sekreterin hastanenin karma servisinden yatış yapmamız gerektiğini söylendiği için karma servisine gittik. Buradaki hemşireler kendilerine böyle bir bilginin gelmediğini,hastanede yer olmadığını ve bana yarın gelmem gerektiğini söylediler. Kendilerine şehir dışından geldiğimi ve plâstik servis bölümünün sekreterinin bana yer ayarladığını söyledim. Hemşireler birkaç telefon görüşmesi yapmasına rağmen net bir cevap alamıyorduk. Yaklaşık olarak 3-4 saat bekledikten sonra hemşireden Özlem hocayı aramalarını,sekreterinin beni neye göre çağırdığını öğrenmelerini istedim. Özlem hocaya ulaşıldığında beni asla geri göndermemelerini ve çocuk servisinde bana yer ayrıldığını söylemiş. Uzun uğraşlardan sonra durum netlik kazandı ve çocuk servisinden hastaneye giriş yaptırdık.
   Hastaneye yatış yapmanız için acil girişindeki bankodan hastaneye yatış yapacağınızı belirterek giriş yaptırmanız ve barkod almanız gerek. Bu barkodla hemşire girişinizi yapıyor,size adınız,soyadınız,ne ameliyatı olacağınız,bir ilaç kullanıp kullanmadığınızla ilgili sorular sorarak gerekli formları dolduruyor. Bu işlemler bitince bana ayrılan odaya yerleştik. Birkaç saat içinde hemşireler gelmediği için damar yolunu açıp açmayacaklarını sordum. Hemşire sabah da açılabileceğini ama istersem şimdi de açabileceğini söyledi,ben sabaha kalsın istemediğim için geceden açtırmak istedim. Çünkü sabah erkenden ameliyata çağırılırsam bir de onu açmalarını beklemek istemedim.
   Hemşire Büşra tam beş kere damar yolunu açmak için uğraştı ve her seferinde damarlarımı patlattı. Beşinci kez de açamazsa kendisinden bu mesleği bırakmasını istedim o da tamam dedi ve beşinci kez de açamadı. Bebekler için kullanılan iğneyle bile damar yolunu açamadı. Daha sonra başka çalışanlardan duyduğuma göre kendisi daha 5-6 aylık hemşireymiş,artık mesleği bırakır mı bilemem ama bence kimseye zarar gelmeden ki çocuk bölümünün hemşiresiyken bu mesleği bırakmalı. Damar yolumu diğer hemşire tek seferde açtı. Bundan sonra tansiyon ve ateşe bakıldı. Belli aralıklarla bunlar tekrar ölçülerek not alınıyor ki yatış yapan hastalara uygulanması gerekenler tam olarak bunlar. Bunun yanında sizden kan almaları ve anestezi doktorları ile görüşmeniz gerek. Bu ikisini de yapmayı unuttukları için sabah koştur koştur anestezi doktoruna muayene oldum. (Burada size daha önce ameliyat olup olmadığınız,herhangi bir ilaca alerjiniz var mı yok mu gibi sorular soruyorlar.)Muayeneden sonra birkaç form doldurduktan sonra alelacele ameliyathaneye alındım. Özlem hoca meme üzerinde gerekli çizimler yaptıktan sonra kan testimin sonuçlarını istedi,yapmadıklarını söyledim. Diğer yardımcı doktor son üç ay içinde bu hastaneden kan verip vermediğimi sordu. Sakarya hastanesinde kan vermediğimi ama yakın zamanda Cerrahpaşa hastanesinin endokrin bölümünde kan verdiğimi ve sonuçların yanımda olduğunu söyleyince refakatçimden bu sonuçları ameliyathaneye istettik. Ameliyat masasında dosya karıştırıp sonuçları gösterdim ve doktor bu sonuçlara göre ameliyata başladı.
   Ameliyathanede saate en son baktığımda 11:10 geçiyordu. 11:30 gibi ameliyata başlanmış olabilir. Ameliyathaneden çıkarken uyandım ve beni götüren görevliye saati sorduğum,saat 14:00 dedi. Örtüyü kaldırıp iki kere göğüsüme baktım ve sonrasını hatırlamıyorum. Odaya getirdiklerinde yatağa yatırırlarken uyandım. Çocuk servisinden karma servisine yatışımı yapmışlar ama refakatçime haber vermemişler. Beni yatağa alırken kendisi görevlilere neden oda değiştirince insanlara haber vermiyorsunuz diye bağırıyordu.
   Yatağa yatırıldıktan sonra damardan antibiyotik yapıldı ve serum takıldı. Hemşireye odaya ne zaman geldiğim sorduğumda saat 15:00'te geldin dedi. 1 saat nerede gezdirildim inanın hatırlamıyorum. Uyandığımda mememden çok dudağım acıyordu. Nedenini bilmediğim bir şekilde dudağım şişti ve çene kemiklerim acıyordu. Bunların cevabını galiba asla öğrenemeyeceğim.
   Odaya geldikten yaklaşık 2 saat sonra Özlem hoca odaya geldi. Ameliyatın iyi geçtiğini iki gün sonra taburcu edebileceğini,çarşamba günü şehir dışına çıkacağını perşembe günü kontrol için beni görmek istediğini ama uzun yoldan geldiğim için dört gün hastanede kalmam gerektiğini hatta yarın bandajları açıp genel bi kontrol yapacağını,korseyi de takmam gerektiğini söyledi. Dört gün boyunca kendisi gelmedi,perşembe günü kendisine ulaştıktan sonra bizi polikliniğe çağırdı. Pasuman odasında drenlerimi çıkardı ki bu biraz acılı oluyor. (Her iki memenizin içine koltuk altınızdan küçük delik açarak küçük hortum sokuyor. Bu dreni de açtığı ve içeri girdiği yerden birkaç dikişle tutturuyor. Buradaki amaç içeride biriken kanın dışarı atılması.) Sizi korkutmak istemiyorum ama benim tansiyonum düştü,başım döndü,terledim,kulaklarım tıkandı ve elim ayağım tutmadı. Sağ tarafta diren çıkınca biraz kanama oldu ki bu normal. Tabii tüm bu belirtiler beş dakika içinde geçiyor ama yine de biraz can yakıyor. Özlem hoca drenleri çıkardıktan sonra odadan çıktı ve pansumanı stajer bir çocuk "kanka şunu tut,kanka böyle yap,kanka şöyle yap" diye pansumanı bitirdi ve hemen odadan çıkmam gerektiğini,öğle saati geldiği için odayı kapatması gerektiğini söyledi. Hazır kan beynime çıkmışken ona da bağırdım. Yemeği her zaman yiyebileceğini,başımın döndüğünü ve keyfimden yatmadığımı söylediğimde kendime gelene kadar beklemek zorunda kaldı. Biraz uzandıktan sonra tekrar korseyi takıp odadan çıktık. Çıkışta Özlem hocayla karşılaştık,bana üç hafta sonra kontrole gelmem gerektiğini ve korseyi de düzenli kullanmam gerektiğini söyleyip gitti. Karma servisinin sekreterine istirahat raporunu yazdırıp çıkış işlemlerini de yaptıktan sonra hastaneden ayrıldık.
   Özlem hoca elinden geleni yapmaya çalışıyor ama yine de bazı konularda yetersiz kalabiliyor. Ne kadar yoğun olursa olsun hastayı dinlemeli ve sakinleştirici olmalı diye düşünüyorum. Örneğin;taburcu olurken bana ne zaman yıkanmam gerektiğini,hangi reaksiyonlarda kendisini aramam gerektiği gibi herhangi bir açıklama yapmadı. Tüm bunları ameliyat olan arkadaşlarıma sorarak öğreneceğim. Bu hastanede bulunduğu ve ameliyat yaptığı sürece ilgili personeli bilgilendirmesi ya da hastalara ne yapmaları gerektiğini söylerse benim gibi işleri aksamaz ve kendi de zor durumda kalmaz diye düşünüyorum.
   Ben şansızlığımdan mıdır nedir bilmiyorum çok fazla aksaklık yaşadım. Hastanenin kantin çalışanları mafya gibiler. Açık çay istediğimi duymadığı için bana bağıran personeller,odada ki çöpleri değiştirmemek için odaya gelmeyen temizlikçiler,kendini başkomiser sanan güvenliklerle dolu. Asansörler sürekli bozuk,gece geç saatlerde koridorda temizlik makinasıyla temizlik yapıyorlar ve bu fazlasıyla gürültülü oluyor. Yemekleri güzel ama hangi hastaya ne yemek vereceklerini tam olarak kendileri de bilmiyor. Hastanenin iki kantini var,bu kantinler pis ve gereksiz şekilde pahalı. Hemşirlerin çoğu ilgisiz ve ben bir şey yapamam cümlesiyle geziyorlar. Tabii ki ilgili hemşire ve personel var ama bu olumsuzluklar arasında onlar da yanıyor. Umarım en kısa sürede tüm bu aksaklıklar atlatılır ve hastane belli bir düzene girer.

NOT: Ameliyattan çıktıktan sonra eğer narkoz etkisiyle mideniz bulanıyorsa hemşireden mide bulantınızı kesecek ilaç yapmasını isteyin benim bu aklıma gelene kadar iki kere kustum. Ağrınız olduğunda ya başka bir sorun olduğunda hemşireye söyleyin. Benim mesela son gün drenin ortasına doğru gelen kısımda iki kafa var oranın hortumu yerinden çıktı ama panik yapmayın geri yerine takılıyor. Taburcu olacağınız gün uzun yola gidecekseniz mide bulantısı kesici ilaç yaptırmanızı tavsiye ederim,yolculuğunuz daha rahat geçecektir. Drenleri kıvırmayın,asılmayın ve yatarken yerde kalacak şekilde tutun. Eğer korseniz yoksa doktorun anlaşmalı olduğu medikalci gelerek korseyi size temin ediyor. Kullanılan korse 45 TL civarı,ben arkadaşımın korsesini kullandığım için almadım ama siz daha ucuzunu bulursanız ameliyattan önce temin etmenizde fayda var. Çıkış işlemlerinde raporunuzun çıktısını istemeyi unutmayın. Mahkeme kararınızın fotokopisini verin hastaneye,aslı sizde kalsın. Taburcu olduktan sonra hasta olmamaya,ağır kaldırmamaya,korsenizi düzenli kullanmaya ve kollarınızı çok fazla yukarı ya da yanlara doğru açmamaya dikkat edin. Özlem hoca ekstra olarak ilaç ya da krem yazmadı,siz kendinizi iyi hissetmez ya da taburcu olurken ağrınızı varsa bunu doktora bildirin ki ona göre size yardımcı olsun. İmkânınız varsa yanınıza yatak çarşafı ve yastık alın zira siz taburcu olana kadar değiştirmiyorlar ve hastanede yastık yok. Islanan çarşafı zorla değiştirtdik! Sürekli personel aradık. Odaya kadın erkek ayırmadan hasta alıyorlar çünkü hastanede yer yok. Bu durum benim için sıkıntılı değildi ama odada kalan kadın arkadaşlar ve yakınları illâ ki rahatsız oldular.

İsim Ve Kimlik Davası İçin Dilekçe Örneği

     Merhaba Arkadaşlar;
   Eğer ameliyat izni davanızı açarken isim ve kimlik için de bir talepte bulunmadıysanız tekrar dava açmanız gerek. Bunun için yine ameliyat izni açerken yazmış olduğumuz dilekçeden bazı cümleleri alarak örnekleme yapabiliriz. Şöyle ki;

  İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğine;

Davacı:

Adres:

Davalı:

Davanın Konusu: Cinsiyet ve İsim Değişikliği talebimin kabulü ve nüfus kaydına tescil edilmesi

Sübut Delilleri: İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sağlık Kurulu Raporu / İstanbul Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Raporu

Açıklamalar:
1)Ebeveynlerimin doğumumda bana vermiş oldukları isim ..... dir..... yaşında bekâr bireyim. Kendimi bildim bileli içimde hissettiğim kimlik ve bedenim birbiriyle uyuşmuyordu. Bir kadın biyolojisine sahip olmama rağmen hiçbir zaman kendimi kadın gibi hissetmedim ve her ne kadar kendimi ikna etmeye çalışıp çabalasam da hissedemedim çünkü ben her zaman erkektim. (Bu bölümü çocukluğunuzdan bugüne kadar yaşamış olduğunuz zorlukları yazabilirsiniz. Burada kendinizi ifade etmeniz önemli ama uzun ve gereksiz cümlelerden kaçının.) İş hayatımda,etrafımda ve sosyal alanlarda erkek olarak bilinmekteyim ve ..... ismi (Kimlikte olmasını istediğiniz ismi yazınız) ile seslenilmektedir.

2)Bu gerekçelerle ..... tarihinde ..... Hastanesinin Psikiyatri bölümünde ki Uzman Doktor ..... başvuru yaptım. Tedavi için takip ve tetkiklerim bu hastanede yapılmaktadır. Uzman Doktor ..... gözlemleri ve tetkikleri sonucunda beni hastanenin endokrin bölümüne sevk etti. Endokrin bölümünün kontrolünde ..... tarihinden itibaren testosteron (Erkeklik Hormonu) ilacı Sustanon kullanmaktayım. Bu tarihten itibaren yirmi bir günde bir düzenli olarak testosteron (Erkeklik Hormonu) Sustanon kullanmaktayım.

3) ..... Tarihinde ..... Asliye Hukuk  Mahkemesine cinsiyet geçiş ameliyatımı olabilmek için cinsiyet düzeltilmesi istemli dava açtım. ..... Tarihinde açmış olduğum cinsiyet düzeltilmesi istemli davam tarafıma sonuçlanarak karara bağlandı. ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile ..... Tarihinde ..... (Rahim ve Yumurtalık ameliyatını olduğunuz hastanenin tam adını yazınız.) Hastanesinde Histerektomi (Rahim ve Yumurtalıkların alınması) ameliyatımı oldum. Kalıcı olarak kadın cinsiyetim sonlandırılmıştır ve kalıcı olarak üremeden yoksunum. Geçirmiş olduğum Histerektomi (Rahim ve Yumurtalık alınması) ameliyatının sağlık raporu ektedir. (Hastenenin size vermiş olduğu sağlık raporunu dilekçeyi verirken ekleyiniz.)

4)Anlaşılacağı gibi durumum; hayatımın kalitesini düşürmekte,özgürce öğrenim görme,tedavi olma,çalışma-iş hayatımı ve insani hak ve görevlerim başta olmak üzere her türlü alanda bana güçlük çıkarmakta ve engel oluşturmaktadır. İnsan olarak en doğal hakkımı kullanamamaktayım. Bu nedenle karşılaştığım tutum ve davranışlar beni çok rencide etmekte,bu davranışları insanlık ve onurumla bağdaştıramamaktayım. Artık yaşım gereği de bu davranışlara katlanamamaktayım.
Ayrıca;günlük hayatımda ve özellikle resmi kurum ve kuruluşlarla ilişkilerimde rencide edici,aşağılamaya varan davranışlara maruz kalmaktayım. Bunların hepsinden önemlisi,kendimle barışık ve mutlu yaşayabilmek için böyle bir bütünlemeye gereksinim duymaktayım. Bu değişikliği gerçekleştiremediğimde geleceğimle ilgili ciddi ve önemli kararları almakta güçlükler yaşayacağım. Bütün bunlar için hakkımda vereceğiniz cinsiyet değişikliği kararı benim yeniden doğumum ve topluma sağlıklı bir birey olarak katılmam anlamını taşımaktadır. Ruh sağlığım açısından kimliğimin kadından erkeğe ve ismimin ..... değiştirmek zorundayım.

Yasal Nedenler: Medeni Kanun,AİHM ve Diğer ilgili Mevzuatlar

Sonuç ve İstem: Yukarıda belirtmeye çalıştığım nedenlerden dolayı açmış olduğum davanın kabulü ile cinsiyet değişirme talebimin kabul edilmesine,kimlikte 'KADIN' olan cinsiyetimin 'ERKEK' olarak değiştirilmesine ve yine kimlikte '.....' olan ismimin '.....' olarak değiştirilerek nüfus kaydına tescilini saygılarımla arz ederim.


Davacı:
T.C. No:
Telefon Numarası:
       (İMZA)


   Bu dilekçe örneğini üzerinde değişiklikler yaparak davanızı açabilirsiniz. 2017 Mayıs ayı harç ücreti Gider Avansı 165 TL + Başvuru Harcı 31,40 TL + Peşin Harç 31,40 TL Toplamda 227,80 TL ödeme yaparak davanızı açabilirsiniz. Güncel tutar böyledir ilerleyen dönemlerde değişikler olabilir.