"Türk Medeni Kanunu'nun 40. Maddesi"

     Merhaba Arkadaşlar;
   Türk medeni kanunun 40. maddesine göre trans bireyler kimlikteki cinsiyet hanesini değiştirebilmek için üremeden sonsuz olarak yoksun olmak zorundalardı. Zorundalardı diyorum çünkü yeni kabul edilen yasayla bu zorunluluk ortadan kalktı. Yani trans bireyler artık üremeden sonsuz olarak yoksun bırakılmak zorunda değiller. Evet bu kararla birçok trans birey cerrahi müdahaleye gerek duymayacak,kimlik değişimi için zorunlu tutulan, hastaneden alınması istenen sağlık kurulu raporuyla bunu ispatlamak için uğraşmayacak. Bakıldığında gerçekten de tarihi bir karar çünkü dini değerler,örf-adet vs. gibi sebeplerle birçok konuda bireylere baskı uygulanan ve bu sistemle yönetilen bir ülkenin böyle bir değişiliğe izin vermesi gerçekten şaşılacak bir durum. Umarım ilerleyen dönemlerde nefret cinayetlerinin suç sayılması,Lgbti bireylerinin sağlık,eğitim ve temel ihtiyaçlarda ayrımcılığının yapılmadığı ve hak ettiğimiz bir hayatı yaşamak için bu alanlarda da bir düzenleme gelir.
   Kabul edilen yasaya bir de şöyle bakalım. Örneğin;Bir trans erkek hayatı boyu kullandığı hormonun vermiş olduğu yan etkilerle kansere yakalanma riskinin artacağını biliyoruz ve bunun için düzenli olarak muayeneye gitmek zorunda kalacak ve kadın doğumda görünüşü ya da değiştirmiş ise kimliği yüzünden muayene edilmek istenmeyecek. (Mavi kimliği aldıktan sonra kadın doğumun rahim ve yumurtalık ameliyatı yapmadığını çünkü kendisinin bir kadın kimliğine sahip olmadığını belirterek ameliyata yanaşmadığını biliyorum ve bu durumla karşılaşmış insanlar da mevcut.) Biyolojik kadınların 3 ayda ya da 6 ayda bir kadın doğumda gerekli kontrollerinin yaptırması hususunda doktorlar tarafından genel olarak muayeneye çağırılıyor. Çünkü belirti vermeden miyom,kist gibi oluşumlar sonucu kansere yakalanma riski artıyor. Ayrıca rahim sürekli olarak görevini yerine getirmek isteyecek ve en küçük testestoren düşüklüğünde kişide regl görülecek. Bu muayene göğüs içinde geçerli. Kullanılan erkeklik hormonları kişiyi psikolojik olarak zaten yormakta bunun yanına ek olarak her an regl olmaya hazır ve kanser riski taşıyan bir rahimle yaşamak biraz zor olabilir. Evet Histerektomi (Rahim ve Yumurtalık Ameliyatı) zor ve acılı hatta kişinin bedenine zorla uygulanan bir yöntem ama benim kişisel görüşüm olarak bu ameliyatı olmak gerekli. Eğer bu ameliyatı olmak istenilmiyorsa sürekli ve düzenli olarak kontrollerin yapılması gerek.
   Ben kendi adıma konuşacak olursam Histerektomi ameliyatını olduktan sonra çok rahatladım. Sürekli tetikte bekleyen ve her an regl olma durumu,ağır psikolojik etkileri,ped kullanma-taşıma zorunluluğu da ortadan kalktı. Şimdi diyeceksiniz ki ped taşımak ağırına mı gidiyor,kadınlar ne yapsın? Evet benim için ped taşımak çok zor bir durum. Bir kere sürekli istediğim bedende olduğumu hissedemeyeceğim,beni biyolojik olarak erkek bilen kişiler ped taşıdığımı bir şekilde görse bnu açıklayamacağım ve istemeden de olsa trans erkek olduğumu ifşa etmiş olacağım. Bu durum benim için can sıkıcı çünkü kimin transfobik olduğunu bilmiyorum ve ayrıca insanlara sürekli olarak açılmak ve kendimi anlatmak istemiyorum. Durumumdan utanmıyorum ama siz biriyle tanıştığınızda merhaba ben heteroyum mu diye cümleye başlıyorsunuz? Bunun yanısıra Lgbti bireyi olduğunu bildiğimiz insanları istemeden ifşalıyoruz. Mesela; Bir Lgbti bireyi ile aynı masada sohbet ederken diğer arkadaşınıza o bireyin hetero olup olamadığını soruyorsunuz,merak etmeniz gayet normal ama bunu konunun muhattabı kişiye sormak gerek. Arkadaşınıza o kişinin hetero olup olmadığını sorduğunuzda size o kişinin kimlik tercihini-yönelimini ifşa ediyor. Kişi bunu belirtmek istese zaten merhaba ben trans erkeğim diye tanışır herkesle. Böyle bir durumla karşılaşınca ya hetero deyin ya da kendisine sorun deyin. Şahsen her tanıştığım insanın trans erkek olduğumu bilmesini istemiyorum ama bunu belki kötü niyet gütmeden ailemiz ya da arkadaşlarımız da yapabiliyor. Belki durumunuzu anlattığınız insan size inanmayacak ve şaka yaptığınızı düşünecek. Ama bu konu da içini kemirecek,kişi size açık bir şekilde soramadığında şakayla karışık var mı diye vajinanıza ya da memenize dokunacak. Eğer bazı ameliyatları olmamışsanız ister istemez ifşa olmuş olacaksınız. Bunun diğer adımı da taciz. Kişi belki sizin bir erkek tarafından cinselliğe doymadığınızı ve bu yüzden böyle olduğunuzu,size cinsel anlamda doyum verirse bu durumunuzun düzeleceğini düşünerek tecavüz edebilir hatta öldürebilir de. Belki ben bu düşüncelerle olayları büyütüyorum ama bu süreçteysem de kendimi sürekli olarak korumak zorundayım. Açılma olaylarını kişiye bırakılmasını düşünenlerdenim. (Ve ben bu tarz olaylarla sıklıkla karşılaşıyorum. Mobbing de bu tacizin içinde.)
   Kabul edilen yasaya gelirsek,trans erkekler bir şekilde çocuk sahibi olmak isteyecekler. Ve belki de çocukları olacak. Rahim ve yumurtalık ameliyatı olmayan trans bir erkeğin hamile kaldığını ve bunu Türkiyede yaptığını düşünelim. Devlet ve bazı kesimlerce Lgbti yürüyüşleri bile süresiz olarak yasaklanırken bir trans erkeğin doğum yapmasına izin verirler mi? Biyolojik kadınların bile hamileyken dışarı çıkmasına ahlaksızlık olarak bakan diyanet sizce trans erkeklerin hamileliğine karışmayacak mı? Kişisel olarak konuşuyorum,Türkiyede Lgbti bireyleri yine ahlaksız,her türlü pis işlerin içinde olan,çocukların ve toplumun ahlakını bozan bireyler olarak anılmasına sebep olacak. Hatta nefret cinayetlerine trans erkekler de eklenecek. Ben de isterim ki kendi çocuğumu doğurayım,kimse cerrahi müdahaleye gereke duymadan kimliğini değiştirebilsin,ama bu konuda hiç iyi düşünemiyorum ki toplum hamile trans erkeği kabullensin. Bir süre sonra zaten şöyle cümleler konuşulacak;madem doğuracaktın neden erkek olmak için bu sürece girdin,istediğin gibi giyinseydin ama bu ameliyatları olmasaydın. Ben bu cümlelerin bizim üzerimizde dönüp dolaşacağına eminim ki hatta eğer ben böyle bir karar alsaydım bana bu cümleyi ilk olarak annem kuracaktı. Ailelerimizin başına gelmiş olabiliriz ama onlar da bilinçsiz. O yüzden kendimizi anlatalım başkalarının yaptığı davranışlardan bizim sorunlu olmadığımız,herkesin tercihlerine saygı duyduğumuz ama fikir olarak anlaşmadığımız bireylerle de bir tutulmamız gerektiğini anlatmalıyız.
   Arkadaşlar elbette üreyin,çocuklarınız olsun ama etraftan hatta kontrole gittiğiniz hastane personelinin,hipokrat yeminli doktorların bile size ön yargıyla yaklaşacağını,sizi muayene etmek istemeyeceklerini unutmayın. Eğer görünüş olarak erkek görünümünde ve mavi kimlikli bir trans erkekseniz bu aşamada çocuk doğurmayı bir kere daha düşünün derim. Yine söylüyorum evet bu karar çok güzel  bir karar ama sonuçlarının da ağır olduğu bir karar. Devletin Lgbti yürüyüşlerini yasakladığı,bu yürüyüşlerde kişilere şiddet uyguladığını unutmayın. En son Lgbti yürüyüşünde polisin biber gazından kaçarken arkadaşımla tesadüf bir sokakta karşılaşınca birbirimizi görüp sarılıp ağladığımızı unutamıyorum,polisin kafelere girip insanları saçlarından sürüklediğini,polis tarafından kapatılmış yoldan geçip gitmeye çalışırken etraftan üstümüze bıçakla gelindiğini,yakın mesafeden üstüme sayısız biber gazı yediğimi,sen de onlardansın deyip İstiklal caddesinde yürüyen farklı insanların polis tarafından göz altına alındığını,yakılarak öldürülen Hande Kader,intihara sürüklenen Eylül Cansın,yükseklik korkusu olduğu halde evinin çatısından kendisini atan Ayaz Utku Karakulak,babası senden utanıyorum git kendi öldür dediği için kendini asan Okyanus Efe Özyavuz ve daha birçok olayı unutmadığım ve unutamayacağım için bu kanun karşısında bu kadar karamsarım. Umarım bundan sonrası için daha güzel kararlar verirlir ve yasalar kabul edilir.

   Ve yapılan haberin dilinin de nasıl kötü olduğunu sizlerle paylaşıyorum;

 https://www.cnnturk.com/turkiye/anayasa-mahkemesi-cinsiyet-degistirmede-o-sarti-kaldirdi